Tarık AKILTOPU (1918-2004)
Antalya’nın ilk mimarı. Antalya’da doğdu. İstanbul Mimarlık Fakültesi’nden mezun oldu (1949). Mezuniyetinden sonra mimarlık bürosunu açtı ve mimar olarak çalışmaya başladı. 1957’de Belediye Başkanı Hayrat Şakrak döneminde, başkan yardımcısı olarak bu kente hizmet etti. Cumhuriyet Meydanı’ndaki Atatürk Anıtı’nın kaide ve projesini hazırladı.
TARIK AKILTOPU’NUN ANLATMIYLA
KENDİ HAYATI VE
“1930’LU YILLARDAN GÜNÜMÜZE ANTALYA”
“…Babam Niğde’den sonra Antalya’nın Elmalı kasabasına 1915’de, 1917’de de Antalya’ya Mal Müdürü olarak geliyor. 18 Mart 1918’de Antalya’da ben doğuyorum. İtalyanların Antalya’yı işgalinde, babam içinde devlet evrakının bulunduğu kasayı dört atın çektiği yaylı araba ile Korkuteli’ye kaçırıyor. Sanırım ki anılarım 3-4 yaşındaki yaşantımla başlar.
Evet 3-4 yaşındayım. Oturduğumuz fırıncı Mehmet Temizkalp’in tek katlı, kesme taş duvarlı, bir sofa üzerinde, sağında solunda odaları olan arkası bahçeli, içinde benim doğduğum evini hayal meyal hatırlıyorum. Hayatımda ilk işe yaradığım, mahalle bakkalımız Ali Efendi’ye gidip soğan aldığım ve büyük takdir topladığım günü de hatırlıyorum. Evet 3-4 yaşındayım. Şimdi Tugayoğlu Ortaokulu olan, o zamanki İstiklal okuluna gidiyorum. Mektebe 10-15 kişilik guruplar halinde, elinde uzun bir değneği olan Bevap Dudu Aba’nın güdümünde gidip geliyoruz. Mektep şimdiki gibi tek katlı, taş duvarlı sağlam güzel bir bina. Odaların kapılarında karanfil, gül, lale resimleri. Bunlar sınıf isimleri oluyor. Bu mektepde bugün hatırladığım iki anım var. Biri öğleden sonraları bizi yani çocukları yere serilmiş hasır üzerinde uyumaya zorlamaları ki, bu hiç hoşlanmadığımız sıkıcı bir olaydı. Diğeri mektebin geniş bahçesinde, beşi bir yanında on kişilik salıncaklarda sallanışımız.
Kışla Mahallesi o tarihte civardan gelmiş köylü kökenli Türk ailelerinin oturduğu bir semtti. Burada fakir ve kendine has mahalli adetleri olan bir toplum yaşıyordu. Annem bu topluma uyum sağlayamıyor, sıkılıyor ve çok zayıfl ıyor. Bu durumdan endişe eden babam Rum mahallesi olan Yenikapı’dan bir rum doktor getiriyor. Doktor annemi muayene ediyor, sonunda “Hanumi, sen burada çok sıkılmışsın, seni Yenikapı’ya bizim mahalleye taşıyalım” diyor ve Yenikapı’da lisenin kuzeyinden geçen arıklı, dar Mektep sokakta, Arap Fatma’nın evine taşınıyoruz. Rum doktor anneme bir de Anastabla isimli bir Rum bakıcı buluyor. Bu kadın annemi sütlerle, yumurtalarla besliyor ve kurtarıyor.
Taşındığımız evin karşısında köşede kesme taş yapı, bir zamanlar lisenin pansiyon binası olarak kullanılan, iki katlı rumlardan kalma evde Antalya Jandarma Kumandanı Osman Nuri Paşa oturuyor. Demokrat Parti’nin Sağlık Bakanı olan Mükerrem Sarol’un babası. Ben lisenin yanında arıklı, dar, tozlu topraklı Mektep Sokağı’nda oynarken Mükerrem Sarol bir gün terziye benim ölçülerimi aldırdı. Ne olduğunu anlayamadım. Meğer 2-3 gün sonra Cumhuriyet Bayramı imiş. Sene ya 1923 ya 1924 olacak. Altı yaşındayım. O gün ben asker elbiseli, Paşa’nın kızı İclal de Beyaz Sulh Kızı kıyafetli… Bizi fayton arabasına bindiriyorlar. Araba Türk bayrakları, mersin dalları, kraponkağıtları ile süslü. Askeri bando önde, süvariler arkada, tozlu topraklı Yenikapı Caddesi’nden (şimdiki Atatürk Caddesi) geçiyoruz. İclal ile ben faytonda ayakta, bando ile beraber şu marşı söylüyoruz; “Dünyalara bedeldir mahcemali / Allahıma emanetim Kemali”. İki yanından, Yedi Arıklardan gelen suların aktığı, dar ve tozlu topraklı Yenikapı Caddesi’nden geçiyoruz. Caddenin iki yanında fesli erkekler, kara çarşafl ı kadınlar, alkış, coşku, heyecan dorukta. O tarihte halkta Kuvai Milliye ruhu vardı dahaca. Birgün yine o dar sokakta oynarken arkadaşlardan biri “Agam Kalekapısı’nda adam asmışlar, hadi gidip görelim” demesi üzerine biz yalın yapıldak Üçkapılar’ın karşısındaki içinde çitlenbik ağaçları!nın bulunduğu, üçgen şeklindeki ufak mezarlığın içinden koşarak geçip Kalekapısı’na varır, Saat Kulesi!nin önünde üç ayaklı darağacına asılı beyaz gömlekli eşkiyayı seyrederdik. O tarihte hemen hemen Anyalya’nın her yerinde ufaklı büyüklü mezarlıklar vardı. Şimdiki Belediye İşhanı’nın olduğu yer ve çevresi, otoparkın, bankaların olduğu yerler ve çevresi, Şarampol Caddesi’nde eski otogar yeri ve çevresi hep mezarlıktı.
Antalya’da Otuzlu Yıllardaki Yaşam
Antalya’da Mimarlığa Başlaması
Antalya’da Çimme (Yıkanma) Yerleri
Antalya’da yapılan bazı güzel hizmetler (Belediye Bşk.Hasan Subaşı dönemi)
Antalya’nın Bugünkü Durumu, Problemleri