Osman Yüksel SERDENGEÇTİ (1917-1983)

Asıl adı Osman Zeki Yüksel’dir. Serdengeçti dergisinde bu imzayla çıkan yazılarından dolayı bu soy adla tanındı. Aralarında Ahmet Hamdı Akseki, eski müftülerden Hacı Salih Efendi’nin de bulunduğu âlimler yetiştirmiş bir aileye mensuptur. İlkokulu Akseki’de, ortaokulu yatılı öğrenci olarak Antalya’da okudu. Ankara’da Atatürk Lisesi’ni bitirdikten sonra girdiği Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde 2. Sınıf öğrencisi iken Mayıs 1944’te meydana gelen olaylara karıştığı için öğrenimi yarıda kaldı. Nihal Atsız ve Alpaslan Türkeş’le birlikte bir süre tutuklu kaldı. Serbest bırakılınca fakülteye başvurarak öğrenimine devam etmek istediyse de kendisine izin verilmedi. Bunun üzerine dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel’e hitaben yüksek makamın alçak vekiline sözleriyle başlayan bir dilekçe yazdı. Dilekçeyi bakana verme cesaretini kimse bulamadı, Osman Yüksel yeniden hapishaneye gönderildi.

            Hapisten çıkınca ünlü Serdengeçti dergisini çıkarmaya başladı. Pek çok sayısı toplatılan bu dergide çıkan yazıları nedeniyle hakkında çok sayıda dava açıldı ve çok defa tutuklanıp serbest bırakıldı. Başlığının altında “Allah, Vatan, Millet Yolunda” cümlesi sürekli yer alan dergideki yazılarında sık sık kullandığı “Açın kapıları Osman geliyor” sözü yeni tutuklanmalara hazır olduğunu bildiriyordu. Kendisine Serdengeçti unvanını kazandıran bu dergi, sık sık kapanması ve çıkan yazılarından dolayı çok sayıda mahkûmiyet kararı çıkması nedeniyle 33 sayı çıkabilmişti. (1947-Şubat 1962)

            Tek parti yönetiminin İslamiyet ve Müslümanlar üzerindeki ağır baskılarını protesto eden aydınların önde gelenlerin arasında yer alan Osman Yüksel “Kalemini Hak yolunda bir kılıç gibi kullandı, bu nedenle de Anadolu’da efsanevi bir kahraman gibi tanındı.”(Mehmet Ateşoğlu). 1952 yılında Bağrı Yanık adlı bir mizah gazetesi çıkardı. Başlığı altında “Hak yolunda bağrı yanık yolcular” sözü yer alan bu yayınında da inancının mücadelesini zengin esprilerle dolu yergileriyle sürdürdü. Bir ara politikaya atıldı, Adalet Partisi listesinden Antalya milletvekili seçilerek, parlamentoda görev yaptı (1965-1969). Batılılaşmayı protesto için meclise kravatsız milletvekili olarak da ün kazandı. Partisinin politikası ve parti ileri gelenlerine yönelttiği eleştiriler yüzünden AP’den ihraç edildi. Sonraki yıllarda mücadelesine yine yayınladığı yazı ve kitaplarla devem etti. Son olarak Yeni İstanbul gazetesinde “Selam” başlığı altında günlük fıkralar yazdı.

Mabetsiz Şehir

Bir Nesli Nasıl Mahvettiler

Bu Millet Neden Ağlar

Gülünç Hakikatler

Ayasofya Davası

Türklüğün Perişan Hali

Mevlana ve Mehmet Akif

Kara Kitap

Radyo Konuşmaları

Müslüman Çocuğun Şiir Kitabı

Bir Kahraman Bekliyoruz

Kal’a gibi dik başın bulutlara yarışsın,
Dalga dalga saçların rüzgârlara karışsın!

Adını nakşedelim, eski-kadim surlara
Sesini haykıralım asırlardan asırlara…

Savletinden titresin yeniden doğu, batı,
Ve kurulsun Allah’ın ebedî saltanatı…

Ufukları kaplasın bayraklarımız al, al,
Göklerle zaferimizi çizsin vahşi bir kartal!..

Kahramanlar büyüsün masalda dev misali,
Eğilsin öpsün gökler canım nazlı hilâli…

Ordularım yeniden Tuna’ya akın etsin!
Bir Yıldırım çıksın da uzağı yakın etsin

Selâm dursun karşısında bütün şerefl er, şanlar!
Namını tebcil etsin, yıldızlar kehkeşanlar…

İçimde hiç sönmeyen bir fetih sevdâsı var.
Yavuz gibi diyorum: Bu dünya insana dar!

Bir sadâ duymak için sahralara düşeyim.
Helâl olsun bu yolda, varım yoğum herşeyim!

Volkan gibi lav atmış, ne susmuş ne sönmüşüm.
Ben bu imân uğruna çılgınlara dönmüşüm.

Bir deha bekliyoruz, gençliğe mihrap olsun,
Ruhları tutuşturan bir ateş mihrak olsun.

Sinesinde birleşsin sağa sola sapanlar,
Kahrolsun Hak dururken zorbalara tapanlar!

Çık nerdesin zuhur et! Biz seni bekliyoruz.
Yıllardır yollarında yorgun emekliyoruz…

Musa ol! Hakk’a yüksel! Tecelli et de Tûra.
Zulmet yıkılsın gitsin! Cihan garkolsun nûra!

İstiyorum yeniden bir hilkat istiyorum,
Ne hayal, ne kuruntu hakikat istiyorum.

Hakikat, hakikat, hakikat istiyorum…

Osman Yüksel SERDENGEÇTİ

You may also like...