İlk Mektep Yılları

İlk mektebi Paşa Camisinin arkasındaki bugün Atatürk İlkokulu, 1925’lerde ismi önce madervatan sonra İsmetpaşa olan mektepte okudum. Burada üçüncü sınıfa geçince latin harfl erine başlandı. O sırada Kesriye Muhaciri demir Ağa’nın evinde oturuyorduk. (Kaleiçinde). İsmetpaşa mektebi dördüncü sınıfa kadardı. Beşinci sınıfa geçtiğimizde öğretmenimiz Sermet Bey ve Ali Lülü, seçkin talebelerini de yanlarına alarak Kaleiçi’ndeki eski ismi Ambarlı, sonra Gazi Kız olan mektebe geçtik. Beşinci sınıfı orada okudum ve ilkokul şadetnamemi o okuldan aldım. Bu mektebin talebelerinin yüzde sekseni kızdı. Bu okuldaki müsamerelerimizle, ront danslarımızla meşhur olduk.

Muallimemiz Ferdane hoca hanımdı. Mektebi bitirdikten sonra beni vapurla İstanbul’daki halama götürdü. O günkü arkadaşlarımdan sağ kalan, Teyyare Piyango bileti satan Mazhar ile iki büklüm kambur yürüyen Arap Rasih var. Rasih’le “Baburşahın Seccadesi” piyesini oynamıştık. Şadetnamemin hepsi pekiyi idi ama, ben bu şadetnameyi kaybettim. Rahmetli babamın yüz lira kaybetseydim bu kadar üzülmezdim dediğini hatırlıyorum. O tarihte yani ilk mektebin beşinci sınıfında Atatürk’ün hayal ettiği çocukluk ve genç lik hayatı yaşıyorduk. Cumartesi günleri kız veya erkek birimizin evinde çaylı, pastalı, gramafonlu, danslı partiler veriyorduk. son derece medeni ve Avrupai bir yaşantımız vardı. Dinine düşkün ve beş vakit namazı olan babam orta mektepte ablama, müzik öğretmeni olan Sefa Bey’den keman dersi aldırıyordu. 1930 yılından önce Antalya Lisesi lise değil, Pedagoji idi. Öğretmen yetiştiriyordu. İlk mektebi Kaleiçinde, Hesapçı Sokak’taki Kesriye Muhaciri Demir Ağa’nın evindeyken okudum. 1923’de Antalya’ya gelen Kesriye Muhacirlerini bilmiyorum. 1927’de gelenleri hatırlıyorum. O tarihte Kesik Minare’nin etrafında büyük bir yangın olmuştu. Zaten kaleiçi’nin yangınları meşhurdur.

You may also like...