Antalya Yörüklerinin İskanı
Yörüklerin iskânı önemli bir meseledir. Bugün Serik kazasındaki 24 oba Yörükten, Karahacılı Yörüklerinin Himmetli, Hacıhamzalı, Sarıkabalı (Sarıabalı), Kaldırıcılar ve Alikahya obaları tamamen yerleşik hayata geçmiştir. Gerçi yazın, yarısından fazlası yaylaya gitse de sahilde arazi ve ev sahibi oldukları için yaylaya göçenlerin bile sahildeki yurtlarına bağlılıkları, bunların her yıl yeni bir yere gitmelerine engel teşkil etmektedir. Karahacılı Yörüklerinin Solaklı obasının çoğu da Seydişehir kazasına bağlı Dumanlı Yeniköy’e yerleşip kalmışlardır. Karahacılı Yörüklerinin böyle yurt sahibi olmaları, bunları konargöçer anlayıştan çok uzaklaştırmıştır. Belirli bir yerleşim yerlerinin bulunması bunların kaçıp kaybolmalarına imkân bırakmadığı gibi doğal yapılarındaki isyan ve itaatsizlik hislerini silmektedir. Onun içindir ki askerlikte, köylü gibi tam itaatle hizmet etmekte, aralarında suç işleyen çıkmamaktadır. Keza Eskiyörüklerin Basırlı obası da tarımla uğraşmakta ise de tamamen yaylaya gitmekten vazgeçmemiştir. Bunlar, Serik kazasının Aşağıoba, Tekke, Yanköy, Kocayatak, Kayaburnu, Cumalı ve Eminceler köylerinde dağınık vaziyette ev ve tarla sahibidir. Kısmen iskân edilmiş olan bu Yörük topluluğu oldukça itaatkâr ve dostluk içinde yaşasa da eskiden kalma bir alışkanlık olarak hayırsızlık, uğursuzluk gibi durumlar da bazılarında mevcuttur. Eskiyörüklerin Cankara ve Seyidahmedli obaları, Serik kazasının Boğazak ve Çakallık köylerinde yerleşmiştir. Fakat bu oymak eskiden pek kalabalık bir nüfusa sahip iken yerleştikten sonra konargöçer nüfus azalmıştır. Honamlı Yörüklerinin Ötkünlü obasından bir kısım Manavgat kazasının Taşağıl nahiyesi içerisinde arazi edinmiştir. Bir diğer kısmı da Antalya’nın Zeytinköy civarına gelip otururken Antalya’ya süt, yoğurt veya peynir getirirler. Her iki kısım da cana yakındır fakat bu günlerde Burdur vilayetine geçen Milli’ye bağlı Karaöz mahallesine göçen Kıribişler denen bir kısımları daha vardır ki, tam konargöçer halde ve sürekli bir suçları bulunduğundan hükümetten korkarak yaşarlar. Kemer nahiyesi ve civarında pek az surette Yörük vardır ki bunlar Kemer ve Tekfurova köyleriyle Hurma, Doyran ve Çakırlar köyleri nüfusunda kayıtlıdırlar. Antalya’nın Kızılsaray Mahallesi nüfusu içerisinde dahi kayıtlı dört-beş hane Yörük topluluğu vardır. Hâlbuki Honamlı Yörüklerinin Hacıceliller, Cebeli, Çoşlu, Telliler gibi bazı obaları toplumdan pek uzak bir halde birbirlerinden uzak çadırlar içinde yaşarlar. Bu obaların çoğu on beş yıldan beri Adana vilayetine doğru göçmeye ve orada yerleşmeye başlamışlardır ki Adana içi ile Dörtyol kazası taraflarında çadır kurmaktadır. Saçıkaralı Yörüklerinin Hayta obası pek kalabalık nüfusa sahiptir. Saçıkaralı Yörüklerine Hayta dahi denmektedir. Bunların pek kalabalık olmayan Gedikli obasından birkaç hane Serik kazasına bağlı Burmahancı köyünde arazi edinmişler ve ortaklık suretiyle tarıma da başlamışlardır. Kış mevsimini geçirmek üzere evler de yaptırmışlardır. Henüz yurt sahibi olmayan bir kısmı da yerleştirilmek üzere hükümete başvuruda bulunmuşlardır. Saçıkaralı namı diğer Hayta Yörüklerinin Küçüklü, Hacıaliler, Hacısüleymanlı, Nasuhlu, Karabacaklı, Hayta Sacıkaralı ve Kötekli obaları tamamen zaman ve duruma göre yayla ve sahili değiştirirler. Bunların iskânı ve medenileştirilmeleri oldukça zordur. Sacıkaralı denen bu topluluk içinde gerek Umumi Harpte ve gerek İstiklal Harbinde askerliğini yaparak vatani görevini yerine getirmiş bir kişiye bile rastlanmaz. Bütün günlerini dağdan dağa çadır taşıyarak hükümet takibinden kurtulmaya adamışlardır. 10 yıl süren harp yıllarında, değil kasaba hatta bir köy yüzü bile görmemişlerdir. İhtiyarları bile kendi akrabasından birisi için bir sorguya tabi tutulurum diye kurtuluşu kenarda bulmuşlardır. Hayta aşireti 1321 (1903) yılı nüfus sayımına kadar Eğirdir sicilinde kayıtlı iken 1322 (1904) nüfus sayımı kışa denk geldiğinden Antalya siciline kaydedilmişlerdir. Belirli bir yaylak ve kışlakları yoksa da yazın Eğirdir ve Karaağaç kazaları muhitinde, kışın ise vilayetin kuzeyindeki Eğirdir’e bağlı Pamukova adındaki yerden Gebiz nahiyesinin Kırkgeçit sahası ve Abdurahmanlar, Karamirciler, Yumaklar köyleri ile Antalya etrafında Kandıra (Kındıra), Alaylı, Dumanlar, Solak, Murtına havalisinde otururlar. Serik kazasının Dikmen ve Çakallık köyleriyle çeşitli yerlerinde dağınık halde ikamet ederler.
Seferberlikten önce yaylak olarak Elmalı’ya giderlerdi fakat şimdi oraya gitmez oldular. Yalnız Finike’de kışlayan ve yazın Elmalı ve Korkudili tarafına çıkan birkaç hane bu günlerde o havalidedir.
Hayta diğer ismiyle Saçıkaralı Yörüklerinin diğer Yörüklerden farklı bazı özellikleri vardır. Çehre ve şekil itibariyle diğer Yörüklerden daha nazik yapılıdırlar. Renkleri beyaz, kaşları kavisli, yüzleri daha düzgün, sakalları yanaklara sarkmazken bir hale gibi yüzü çevirmiştir. Bıyıkları gür iken sünnetli olmadığından kıbti simasını andırır bir şekil vermiştir. Bacakları ve belleri incedir. Kadınları müstesna bir güzelliğe sahiptir. Kadınların bu güzelliği yerli köylülerinki ile kıyaslanamayacağı gibi güzellik hususunda pek fakir olmayan diğer Yörüklerin güçlü ve azılı, iri yapılı kadınlarına Hayta kadınları hiç benzemezler. Haytaların dine bağlılıkları diğer Yörüklerden zayıftır. Eskiden beri hayvan hırsızlığı bunlar arasında pek yaygındır. Yaylaya giderken köylünün hayvanlarını götürüp gitmek adetleridir. Hayta kadınlarında namus anlayışı dahi zayıftır.